“Sorun çözülemedi” mi, yoksa “koltuk koruma” mı?

 

Aydın’da yıllardır “Topuklu Efe” lakabıyla anılan Özlem Çerçioğlu, bir zamanlar CHP’nin en güçlü yerel figürlerinden biriydi. Ancak 14 Ağustos 2025’te attığı adım, onu partisinden koparıp AK Parti saflarına taşıdı. Bu geçiş, muhalefet cephesinde sadece hayal kırıklığı değil; derin bir güvensizlik ve ihanet duygusu da yarattı.

 

 

Çerçioğlu, istifasını açıklarken CHP içinde sorunlar yaşadığını, defalarca çözüm aradığını ancak sonuç alamadığını söyledi. Muhalefet kulislerinde ise bu sözlerin, yaklaşan yargı süreçlerinden kaçış için bir “kılıf” olduğu yorumları yapılıyor.

Zira Çerçioğlu hakkında uzun süredir süren soruşturmalar ve dosyalar, AK Parti’ye geçişle birlikte farklı bir hukuki atmosferde değerlendirilecek. Bu da “yargıdan kurtulmak için siyasi sığınma” iddialarını güçlendiriyor.

 

 

AK Parti Genel Merkezi’nde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın elinden rozet alan Çerçioğlu’nun “Alnım ak, başım dik” sözleri, CHP tabanında büyük tepki topladı.

Muhalefet cephesinden gelen yorumlara göre bu sahne, sadece bir parti değişikliği değil; “yıllardır eleştirdiği ve rakip olarak gördüğü bir güce teslimiyet” olarak algılandı.

 

Çerçioğlu ile birlikte Söke, Sultanhisar ve Yenipazar belediye başkanlarının da AK Parti’ye katılması, CHP açısından sadece bir “bireysel kayıp” değil, bir yerel yönetim darbesi olarak değerlendirildi.

Muhalefet kaynakları, bu geçişlerin organize ve planlı olduğunu, “tek bir iradenin talimatıyla” gerçekleştiğini savunuyor.

 

CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökan Zeybek’in “Aydın’da insan içine çıkamayacağını herkes ona gösterecek” sözleri, bu öfkenin en net ifadesi oldu. Parti yöneticileri, Çerçioğlu’nun adımını “kişisel çıkarların, halkın iradesi ve parti sadakatinin önüne konması” olarak nitelendirdi.

 

Aydın halkının önemli bir kesimi, Çerçioğlu’na yıllarca “mücadeleci, dik duran kadın” kimliği üzerinden destek verdi. Ancak muhalefet penceresinden bakıldığında, bu kimlik AK Parti rozetiyle birlikte derin bir yara aldı.

Birçok seçmen, “Biz ona iktidara karşı durması için oy verdik, iktidara katılması için değil” diyerek tepkisini dile getiriyor.

 

Muhalefet cephesinde bu olay, sadece bir belediye başkanının parti değiştirmesi değil; yerel demokraside güvenin zedelenmesi olarak görülüyor.

Çerçioğlu’nun “Alnım ak, başım dik” çıkışı, muhalif seçmende “Evet, başı dik ama yüzü bize dönük değil” cümlesiyle karşılık buluyor. Önümüzdeki seçimlerde bu geçişin bedelini kimin ödeyeceği, sandıkta netleşecek.