Samimiyettir Iğdır'ım, Bir başkadır bizim Iğdır…
Gece inende sıra sıra dizili ağrı dağı dağlar üzerine, bir başka sukut kaplar dört bir yanı.
Uzun uzadıya dinmeyen köpek havlamaları, gecenin eksik olan musikisini tamamlarlar adeta. Bir yer sofrasında kurulur bereket şiirleri, türküleri… Bir öteye bir beriye salınır hatıraların miski amberi…
Sıra servilerin güze boyun büken adanmışlıkları kadar masumdur her şey. Bir yer sofrası kabilinde yaşanır her şey. Kaşıklar kanaat kadar samimi, huzur kadar adanmışlıklar içerir adeta…Gece inende ağrı dağı dağların tam doruğuna, zarafetin naif tebessümüne adanır sanki hayalde ve gönülde diri tutulanlar.
Gelenin geçenin bereket sofrasıdır sinilerde dizili tabaklar. Tandır ekmeği kadar olgun ve biteviye bir zaman çıkıp konuklayıverir adam yüreğinde.
Zamana ve mekana meydan okuyan her türlü samimiyet, bir bir çıkıp gelir konukların dört bir yanına. Iğdır'ım bu işte… Bir başkadır Iğdır'ım… Bir parça ekmeği ikiye bölmedir, bir bardak suyu tebessümlerle karşılamadır Iğdır'ım…
Anlamdır anlamlar içinde adeta. Yüreğin tam orta yerine hükmeden samimiyettir sofralarda buram buram tüten tarhana çorbaları…
Bir başkadır bizim Iğdır…
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.