Rıfat Aslan, Hastaneler Kapatılıp Hastaneler Yapılıyor...

Hastaneler kapatılıp hastaneler yapılıyor. Havaalanı kapatılıp havaalanı yapılıyor. Hemde milyarlarca dolar harcanarak.Bir devletin kaynakları, bu kadar verimsiz kullanılabilir ancak. 

Amaç...? Gelecek kuşaklara "Herşeyi ben yaptım" imajı bırakmak. Milli zaferlere bile alternatif zaferler uyduruldu, düşünün artik. Halbuki "herşeyi ben yaptim" değil "herşeyi ben yıktım" imajı bıraktıklarının farkında değiller.

Sadece Ankara'da 13 tane hastane kapatılıp yerine  3-4 tane devasa hastane açılıyor. İş mi bu şimdi? Bırakın hastayı, 6 milyon insanın yaşadığı Ankarada bu hastanelere ulaşmak bile sağlam insanı hasta eder.

Dünya, böylesi dev boyutlardaki hastaneler inşa etmeyi yıllarca önce terk etti. Hasta, hastanelerin değil, nerdeyse hastaneler hastaların ayağına gitmeye başladı artık. 

Yaşadığım şehir olan Almanya'nın Köln şehrini örnek vereyim size. Yerleşik nüfusu 1,2 milyon. Almanya'nın dördüncü büyük şehiri. 86 tane mahallesi var ve buna mukabil 17 tane hastane mevcut. Yani her beş mahalleye bir hastane düşüyor. Bunların yanında  bir tane çocuk hastanesi ve bir üniversite hastanesi bulunuyor.

Gerçekten de hastaneler öyle yerlere yapılmış ki, herkes bir belediye otobüsü yada tramvayla ulaşılabiliyor. Şahsi arabayla en fazla 10-15 dakika sürüyor. Doğrusu da bu değil mi? Peki Ankara'nın trafiğinde bir hasta ne kadar sürede ulaşabilir en yakın hastaneye? Bir de o kadar insanı 3-4 tane hastaneye niye yıgıyorsun ki? Hangi akla hizmetle.

Şunu anlamakta güçlük çekiyorum; bu hastaneler devlet sigotali hastalara hitap eden yapılar. Bu durumda verilen hasta garanti sayısı tutsa da tutmasa da, her halükarda devletin cebinden çıkacak demektir. Devletin kazancı nedir bunda? Bunun adı yap, işlet, devret degil; yaparken de kazan, isletirken de kazan, devrederken de kazan olmalıdır. 

Ya 22 milyar dolar harcanan İstanbul havaalanına ne demeli!!

Tasavvur edebiliyormusunuz 22 milyar dolar!!! Neymiş yılda, mevcut havaalanından birkaç milyon daha fazla yolcu çekecekmiş. O aradaki farkın getirisi kaç yüzyılda o parayı devreder? Geçenlerde müşterilerimin sohbetine kulak astım, kendi aralarında konuşuyorlardı, "İstanbul'da bir havaalanı açılmış, uçak zamanda kalksa bile, havalanması için pistin başına gitmesi 45 dakika sürüyor" diyorlardı gülerek. 

Büyüklük her zaman olumlu değildir, yeterli büyüklük olumludur. Atatürk havalimanının, sistemi oturmuş, gayet güzel işleyen, bütün trafik bağlantıları sağlanmış yeterli büyüklükte olduğunu düşünüyorum ben.

Efendim "eski havaalanı şehirin ortasında kalmıştı". Evet doğru. Yeni havalimanı da birkaç seneye öyle olacak. Etrafındaki bütün bölge imara ve  ranta açıldı çünkü.

Siyaset yüzlerce problem içinde önceliği tespit edip çözme sanatıdır. Bu ülkenin en önemli sorunu benim bir yerden bir yere daha hızlı gidememem değildi. Oturmuş yapıları ve  kurumları kapatıp yenilerini yapmak değildi. Har vurup harman savuruldu ülkemizin kaynakları. Üstüne üstlük ödenemez boyutta bir dış borcun altına sokuldu.

Bu haberi beğendiniz mi? Bültenimize katılarak haberdar olun!

Yorumlar

Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.

Son Haberler
15 Nis 2024 15:08 Medya Haber Gurubu Iğdır temsilcisi Tahir Kavri
15 Nis 2024 2:18 Medya Haber Gurubu Iğdır temsilcisi Tahir Kavri