ABD’de 2019 yılında tutuklanan ve hapishanede intihar eden milyarder iş insanı Jeffrey Epstein’in Karayipler’deki 'Seks Adası’nda reşit olmayan kız ve erkek çocuklarına yönelik cinsel istismar, fuhuş ve insan kaçakçılığı yaptığı iddiasıyla açılan davada yeni belgeler ortaya çıktı. Belgelerde, Epstein’in Türkiye’den de çocuk kaçırdığı ve Amerika’ya getirdiği ileri sürüldü.
ABD New York Bölge Hakimi Loretta Preska’nın kararıyla gizlilik kararı kaldırılan 900 sayfadan fazla evrak, Epstein’in kurduğu iğrenç ağın detaylarını gözler önüne serdi. Evraklarda, Epstein’in özel pilotu olan eski Slovakyalı manken Nadya Marçinko’nun sorgusu da yer aldı. Marçinko, 13 Nisan 2010 tarihinde avukat Katherine W. Ezell tarafından çapraz sorguya çekildi. Ezell, Marçinko’ya Epstein’in Türkiye dahil olmak üzere birçok ülkeden çocuk kaçırdığını ve bunları Palm Beach, New York, Santa Fe, Los Angeles, San Francisco, St. Louis, Avrupa, Karayipler ve Afrika’ya götürdüğünü sorarak, bunun farkında olup olmadığını sordu. Ezell, ayrıca Epstein’in Fransız model Jean Luc Brunel ile uluslararası çocuk ticaretinde ortak olduğunu ve mağdurları soylulara, siyasetçilere, akademisyenlere ve iş insanlarına da pazarladığını iddia etti. Marçinko ise kendisine yöneltilen soruların tamamına cevap vermeyi reddetti.
Mahkeme belgelerinde ayrıca, Epstein’in adasında çekildiği iddia edilen ve mağdurlardan Sarah Ransome tarafından sağlanan bir dizi fotoğraf da yer aldı. Fotoğraflarda, kameraya gülümseyerek birbirlerine sarılan bir grup kızın yanı sıra, Marçinko, Epstein’in bir dönem kız arkadaşı olan Ghislaine Maxwell ve Aralık 2020’de Paris hapishanesinde kendini öldüren Brunel de görüldü.
Epstein’in ‘Seks Adası’ skandalı, dünyanın dört bir yanından ünlü isimleri içeren büyük bir olay olarak gündeme gelmişti. Skandalda, aralarında Stephen Hawking, Bill Clinton, Michael Jackson, Prens Andrew gibi çok sayıda ünlü ismin adı geçmişti. Epstein’in mağdurlarından Virginia Giuffre, Prens Andrew’un kendisine cinsel saldırıda bulunduğunu öne sürerek 2021’de New York’ta dava açmıştı. Prens Andrew ise iddiaları reddetmiş ve ardından davada uzlaşma yoluna gitmişti.
Epstein’in ‘Seks Adası’ skandalı, aynı zamanda Mossad’ın da rol oynadığı bir komplo teorisi olarak da ilgi çekmişti. Bazı iddialara göre, Epstein, Mossad adına çalışan bir ajan olarak, adasına gelen ünlü isimlerin seks kasetlerini çekerek, onları şantaj ve manipülasyonla kontrol etmeye çalışmıştı. Epstein’in 2019 yılında hapishanede intihar etmesi de bu teoriyi destekleyenler arasında şüphe uyandırmıştı.
Epstein’in ‘Seks Adası’ skandalı, hala devam eden davalar ve ortaya çıkan yeni belgelerle dünyanın gündeminden düşmüyor. Bu skandalın Türkiye ile olan bağlantısı da merak konusu olmaya devam ediyor.
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.